Cuma

IFW'10 Özgür Masur PROTEZ-STO

Son yıllarda önemli bir yükseliş içinde Özgür Masur. Galatamoda'dan sonra sıkça duyduğumuz adını Aşk-ı Memnu'nun güçlü kadınları Firdevs ve Bihter'i giydirdikten sonra sürekli duyar olduk.
Bu magazinsel bilgileri bir yana bırakıp Masur'u sanatçı tarafıyla mercek altına aldığımızda oldukça iddialı ve ödüllü bir tasarımcıyla karşılaşıyoruz. 2002 yılında Genç Tasarımcılar yarışmasında 3. olan sanatçı ekonomik krizin tam da ortasında kendi firmasıyla, iyice içine giriyor modanın.
Güçlü kadınları seven ve onları hayal ederek tasarlayan Masur, “Kadınlarım bu sefer isyankar.. Onlar var olduğundan bu yana yaşamışlık sayılan kalıpların dışına çıkamadılar.. Bu yüzden kendilerine yapıştırılmış, diretilmiş, zorunlu kılınmış duygular, bedenlerinde hayat bulan giysilerinde simgesel olarak “Protez”lendi.. Onlar, yine yaşama karşı gelmek adına isyanın en sakin hali ve tepkinin en belirgin yolunu seçtiler.. Yani “Protesto”yu...'' diyor ve IFW'10 daki büyük beğeniyle izlenen defilesinin sonunda izleyenlerinin karşısına tam da tarif ettiği gibi bir kadını işaret ederek çıkıyor; Bergen...
Aslında tek gözleri kapalı şekilde makyaj yapılan modeller de sanırım, Özgür Masur'un hayalinde canlandırdığı, sıkışıp kalmış kadınların güncel ve yaşamış örneği Bergen'in defile boyunca podyumdaki yansımasıydı.
Özgür Masur’u yalnız bırakmayan ünlü dostları Bengü, Nebahat Çehre, Doğa Rutkay, Işın Karaca, Banu Sağnak, Seda Bakan, Burcu Kara, Mehmet Turgut, Ezgi Asaroğlu, Seda Avcı’nın aralarında bulunduğu grup, “Bergen” t-shirtleri ile Özgür Masur’un protez-sto’suna katkıda bulundular..
Koleksiyonda kaşe, keçe ve ipek krepler kullanılmış. Tasarlanan modellere monte edilmiş geometrik ve origamik detaylar, bedene uyarlanan kıyafetlere tam anlamıyla takma, protez havası veriyor. Ağırlıklı siyah ve beyaz renklerin kullanıldığı koleksiyon iddialı detaylarına karşın, kadının zarafetini yansıtan sade bir şıklık sunuyor.
“Kadınlarım bu sefer isyankar.. Onlar var olduğundan bu yana yaşamışlık sayılan kalıpların dışına çıkamadılar.. Bu yüzden kendilerine yapıştırılmış, diretilmiş, zorunlu kılınmış duygular, bedenlerinde hayat bulan giysilerinde simgesel olarak “Protez”lendi.. Onlar, yine yaşama karşı gelmek adına isyanın en sakin hali ve tepkinin en belirgin yolunu seçtiler.. Yani “Protesto”yu...Ben bu iki olguyu bütünleştirip yeniden yorumladım.. Bu yeni kavramın adını ise, “Protez-sto” koydum.”
Verdiği mesajlarıyla ve muhteşem kreasyonuyla Özgür Masur sektördeki yerini çoktan belirlemiş görünüyor. Ellerine ve beynine sağlık.




Hiç yorum yok:

SİZ HALA...

SİZ HALA...
SİZ HALA ELDE Mİ YIKIYORSUNUZ?